Serendipity

 

 Birleşme zamanına ve Birleştirici Güç’ün eylemine tanık olunan bir süreç içindeyiz. Pek çok ezoterik kaynak Dünya’nın üçlü bir sistem tarafından yönetildiğini söylüyor (*). Sirius (A-B-C)’un çok geniş bir alemler skalasını yönettiği de gene aynı kaynakların ifadesi. 23 Temmuz-15 Eylül arasında gerçekleşen güçlü sirius vorteksi, getirdiği canlandırıcı, cömert ışınlarıyla, 7.Eylül.2008 gününden itibaren  yepyeni bir başlangıcın startını verdi. Sirius, sistem bilincinin kodlarını gezegensel dokuya işliyerek, ayrılıklar dönemini (son 13.000 yıllık dönem.) kapatıp birleştirici süreci etkin kılacak programları güncelliyor gibi görünüyor.

Eski geleneklerin çoğunda raslanılan daire içindeki parçalanmış insan vucudu sembolü bir dönem bilincinin ifadesidir ( Aztek, Maya, Mısır, Şaman...); Mısır’da söz konusu vücut Osiris’e ait. Sadıklar Bilgileri  bunu “İnsanlar ayrılıklardan nasibini almakta” şeklinde ifade etmiş. Bir diğer deyişle “Dualite Dönemi” tarif edilmekte: İki’nin kutuplaştıran-ayıran gücünün bütünü parçalayn etkisi. Bilinç, Osiris’in bedeni gibi parçalanmış ve her bir parçanın diğer parçalarla arasına dolgu maddeleri yerleştirilmiştir. Bu durum, bilincin, kendi merkezindeki gerçeği(ni) sentezlemesine engel olduğu gibi kendisini çevreleyen gezegensel ve kozmik büyük dairenin tüm unsurlarından da kopuk olduğu anlamına gelir. Parçalanmış ve unsurlarıyla bütünlüğünü yitirmiş bilinç yapısı kendini yaşamın doğasına da aynen kopyalar. Yapı taşları olması gerektiği yerde değildirler; birbirini tamamlayan unsurların biraraya gelmesi (çok özel koşullar Sistem tarafından oluşturulmadıkça) mümkün değildir.

Dönem bilincinin doğası bardağın bütününü görmeye yeterli değil; boş tarafı görebilen gözler dolu tarafa; dolu tarafı gören gözler boş tarafa koşar dururlar. Birbirinin tersi kombinasyonlar denenir durur. Nihayet ters ve yüz kombinasyonların doyum noktasına gelindiğinde iki tarafın sentezini yapmaya başlayan bilinç, baktığı anda bardağın bütününü görerek “yarısı boş-yarısı dolu” diyebilir duruma gelir; bu ideal sonuça erişmenin bedeli 13.000 yıl!!!

Sirius’un yüce misyonu denilen kozmik plan, bu bağlamda, işini bitirmiş olan dönem bilincinin kotlarını çözüp, bütünlüğünü kazanmış bilinçlere uygun altyapıyı ya da elbiseyi hazırlamaya başladı diyebiliriz!

2008 yılı nümorolojik değeri ve kozmik parelelilkileri bakımından önemliydi.

Parçaları birbirinden izole eden dolgu maddelerinin eritilmesi Sirius etkinliklerinden... Dolgu maddeleriyle çalışan ve kendisi de dolgu maddesi olan zaman enerjisi de aradan çekilecek anlamına geliyor bu. Unsurlar tamamlanmak üzere durgun bir denizin içinde kayarcasına yüzen balıklar gibi bir-bir-lerine  doğru çekiliyorlar.

Bu süreç tuhaf karşılaşmaları gündeme getirebilir. Serendipity; tuhaf ama şanslı  karşılaşmalar anlamına gelen bir terim. Seylan Adasında konuşulan yerli dile ait. İngiliz bir edebiyatçı tarafından İngiliz diline dahil edilmiş...Seylan adasının orijinal adı da Serendip; ada ismini aynı isimdeki masaldan almış. Masalda kızkardeşlerin garip rastlantılarla dolu çetrefilli serüveni anlatılıyor; hatta aksilik gibi görünse de bu garip karşılaşmalar, sonunda onları çok şanslı sonuçlara ulaştırıyor. Serendip temasını işleyen İngiliz yapımı hoş bir film de var. Güzel raslantı ya da kötü raslantı deriz Türkçe’ de; raslantının kelebek etkisinin bizi nerelere götüreceğini henüz bilmeden!.

Raslantının güzeli, varlığımızı tamamlayan öteki parçalarımızla karşılaşmak olsa gerek; sonunda her şey bir tek parça olur, “öteki” diye bir şey kalmaz.

2009 yılı 2008’in absorbe ettiği enerjilerle, Büyük Resmin karelerini yerli yerine “oturtacak” bir hareketlenme sergiliyebilir; kader rüzgarları unutulan mutluluk yerleşkelerine doğru dümen tuttururken, alışılan durumlardan kopuş zorlayıcı olabilir.

 

(*) Sadıklar Planı Bilgileri; Dogon Mitolojisi...vs.

 

Ankara, 08.12.2008